haylazforum.net


Geri Git   haylazforum.net > HAYLAZ FORUM KÜLTÜR VE SANAT FORUMLARI > Genel Kültür - Sanat Forumu > Mitoloji
porno izle gaziantep escort gaziantep escort
youtube abone hilesi
Kullanıcı Etiket Listesi

 
LinkBack Seçenekler
Alt 19.Aralık.2018   #1
DurumuÇevrimdışı
Banned
Ersin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 20
Üyelik tarihi: 06.Aralık.2018
Şehir: Avrupa
Mesaj Sayısı: 4,682
Konu Sayısı: 2282
Beğendikleri: 540
Alınan Beğeni: 283
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum: AB RH +

Standart Perikles’i Hortlatmak



Kişi, girdiği tartışmanın en hararetli anındadır…
Köşeye sıkışmıştır; verecek yanıt bulamamakta, kıvranmaktadır.
Hemen yetişir imdadına o malum karşı çıkış: “Bana demagoji yapma!”
Televizyonlardaki açık oturumların değişmez repliğidir: “Demagoji
yapıyorsunuz siz ama…”
“En iyi savunma saldırıdır”ın pratiğe dökülmüş halidir “demagoji
yapıyorsun” ithamı.
Bazen bitirici darbedir.
Bazen de tam tuş olacakken minder dışına kaçmaktır.
Cafcaflı bir kelimedir de…
Hem dile oturur, hem de taşı gediğine oturtur.
***
Kullanmaya bayılırız, ama gelin görün daha doğru dürüst telaffuz bile
edemeyiz bu kelimeyi…
“Demogoji” diyenler de vardır , “demogoci” diyenler de…
Hatta “demagoloji” diyenler bile mevcuttur.
Eh, daha demagoji kelimesine dili bile dönmeyenlerin, demagojiye
kanmaması mümkün müdür?
***
Geçmişi Antik Yunan’a dayanan bir kelime “demagoji”…
Bir sürü sözcük karşılığı üretilmiş demagojiyi anlatmak için…
“Toplumu pohpohlayarak gaza getirip, kendine çekmeye çalışmak” şeklinde
yorumlayan da var.
TDK Sözlüğü’ndeki gibi “laf cambazlığı” diyen de…
Halk avcılığı olarak çevirenler de var…
Sözlerle göz boyamak ve kandırmak diye yorumlayanlar da…
Ama tüm tanımlarda hâkim unsur; bir tarafta kandırılanların, diğer
tarafta ise kandıranın olması…
Kandırılmayı bekleyen kesime “halk”…
Kandırana ise “demagog” diyoruz, en yalın haliyle…
***
Demagoji kelimesinin etimolojisini araştırdığınızda “Yunanca demos
(halk) ve agogos (liderlik yapmak) kelimelerinin birleşmesiyle ortaya
çıkmıştır.” açıklamasını okursunuz…
Doğrudur, ama bir de öyküsü var demagojinin.
***
Atina, antik çağda aristokratların hegemonyası altındaydı.
Demokrasi fikrinin gelişmesinde önemli katkıları olan Kleistenes buna
“dur” demek amacıyla Atina’yı “Deme” adı verilen 10 bölgeye ayırmıştı.
Yürütme organı konumundaki “boule” adı verilen meclis her “deme”den
seçilen 50 kişinin katılımıyla oluşuyordu.
Tüm bu “deme”lerin liderine “demagogos” denirdi.
Demagog kelimesi işte buradan geliyor.
MÖ 420’lere gelindiğinde Atina toplumunda bireysellik ve maddi
beklentiler öne çıkmaya başlamıştı.
Haliyle “demagogos” olmanın yolu da popülizmden, refah vaatlerinden
yani, “demagoji”den geçiyordu…
***
Mevcut demagog Kimon’un yerine göz koymuştu Perikles…
Aynı zamanda bir aristokrat olan Kimon’un zenginliği karşısında çaresiz
kalınca söylevlerini ekonomik vaatler üzerine kurmaya başlamıştı.
Vaatleri kişisel çıkarlarının peşine düşen seçmenlerin gözünü boyuyordu.
Perikles, Atina’nın zenginliklerini halka rüşvet olarak dağıtmaya başladı.
Kentin hazinesinden halkı beslerken mecliste fırtına gibi esiyordu.
Nitekim Kimon’un yerine “demagogos” seçildi o rüzgârla…
***
Perikles, “demagogos” unvanını aldıktan sonra popülizmin dozunu iyice
arttırdı.
Kalktı, Pers saldırılarına karşı birçok polisin (şehir devleti)
ortaklaşa kurduğu Delos Deniz Birliği’nin kasasındaki tüm parayı
hortumlayıp Atina’ya harcadı.
Yetmedi, o güne kadar ücretsiz olan memuriyeti maaşlı bir iş haline
getirdi.
Perikles Atina’yı yönetmenin sırrını keşfetmişti; “bol demagoji, bol vaat.”
Halk mutluydu, geçim kaygısı azalmıştı; ki bu yüzden felsefe, sanat çok
gelişti Antik Yunan’da…
Perikles’in bulduğu bu formül MÖ 443-429 yılları arasında tam 15 kez
seçimleri kazanmasını sağlamıştı.
Platon, vatandaşı Perikles hakkında “Demagojinin insan vücudunda
cisimleşmiş hali, halkı muazzam ölçüde yozlaştıran, yozluktan yana, bu
yüzden de yozlaşmış biridir” diyordu.
***
İnsanoğlu var olduğundan beri hep pohpohlanmayı sevdi.
Bu yüzden de duyması gerekenleri değil de, duymayı istediklerini
dillendirenlerin peşinden gitti.
Bu zaaf, her dönem, her toplumu kendi demagoglarıyla buluşturdu…
Perikles MÖ 429’da öldü ama ruhu bu dünyadan hiç ayrılmadı, hep aportta
bekledi.
Ve tarihin her döneminde yeniden hortladı…
Ne hikmetse, demagogların hepsinin de yegâne beklentisi halkın(!)
mutluluğuydu…
Kendisi için bir şey isteyen “namert”ti.(!)
***
Halk goygoycuları asıl niyetlerini demogojiyle öyle güzel gizlediler ki.
Kimileri açık açık demagoji yaptı, kimileri çaktırmadan.
Ve bu uğurda her şey serbestti tarih boyunca…
Bazen halkın garibanlığı okşandı.
“Onlar ne veriyorsa ben iki mislini veriyorum” diyen siyasetçiler umut oldu.
Bazen manevi hislerine oynadılar toplumların.
Orta Çağ Avrupası’nda örneğin, kilise üstlenmişti demagojinin
bayraktarlığını.
Kendi saltanatını sürdürmek için endüljans satıyordu, yani verdikleri
bir belgeyle cennet garanti ediyordu kilise.
Halk da kuzu kuzu elinde ne varsa gidip veriyordu cennetten toprak almak
için.
Kimse kalkıp da “Yahu siz kimsiniz de tanrının cennetini
pazarlıyorsunuz?” demiyordu.
Bazen milliyetçi hislere oynadı demagoglar.
Almanya’yı adeta hipnotize ederek uyutan Hitler gibi.
Ortadoğu’yu kaosa ve karanlığa mahkum edenler gibi.
1953’te Kenya Devlet Başkanı Jomo Kenyatta’nın yargılandığı mahkemedeki
sözleri bir ibret abidesi olarak geçti tarihe…
“Beyaz adam geldiğinde, bizim topraklarımız, onların ellerinde İncil
vardı. İncil’i verip bizi uyuttular; gözlerimizi açtığımızda İncil bizim
elimizde, topraklarımız onlardaydı”
***
Demagoglar tarihsel süreçte halkın cehaletinden ve çaresizliğinden
beslendiler.
Peki, günümüzde hala halkın bu kadar kolay kandırılmasının sebebi ne?
Hele hele bilgiye ulaşmak, araştırmak bu kadar kolaylaşmışken…
Geçtiğimiz günlerde verdiğim bir konferansın ardından, sohbet kısmında
bir hanımefendi çok güzel bir soru yöneltti.
Günümüzün seçimle göreve gelmiş bazı demagog liderlerine gönderme
yaparak “Peki insanlar bunlara nasıl oy veriyor, ne oluyor insanlığa?”
diye sordu.
***
Bence çok farklı yanıtları var bu sorunun…
Birincisi, artık insanlar beyinleriyle değil mideleriyle düşünmeye başladı.
Karnının doyması, iş bulması vs. günümüz insanının tüm beklentilerinin
önüne geçti.
Sus payı mahiyetinde “avanta”larla gözü boyanan halkın umrunda değil
ideoloji, rejim vs.
Artı, “biz” ruhunun günümüzde “ben” haline dönüşmesinin de bunda önemli
bir payı var.
Bireyselliğe odaklanan insan sağduyuyla değil egoizmle hareket ediyor.
Kendi menfaati toplumsal menfaatlerin üzerine çıkıyor.
Nemalandığı düzenin bozulması korkutuyor onu.
Ve bu yaklaşım tarzları demagojinin panzehirini ortadan kaldırıyor
“sorgulamayı.”
“Oh ne güzel, bunları verecekler bana” diyor ama gerçekten verilip
verilemeyeceğini sorgulamıyor.
Balık hafızasıyla, bugün söylevini alkışladığı kimsenin dün ne(ler)
söylediğini anımsamıyor bile.
Günlük düşünüyor, anlık yaşıyor ve pragmatist hareket ediyor.
Hal böyle olunca da kendi kendisini demogojinin kucağına atıyor.
Bilgi çağında bile Perikles’i hortlatıyor.
Toplumun beklentilerini güzel analiz edenler, bu beklentilere oynayarak
hâkimiyeti ele geçiriyor.
Hayal kırıklığıyla yüzleşildiğindeyse iş işten geçmiş oluyor…
***
Demagojinin büyüsüne kapılan Antik Çağ Atina’sının akıbetini merak
edenler vardır.
Perikles’in toplanan paraları hortumlayıp halkına yağdırmasına tahammül
edemeyen Spartalılarla Atinalılar arasında MÖ 430’da, 27 yıl sürecek
Peleponnessos savaşı patlak verdi.
Demagogos Perikles’in ateşli söylevleri kurtaramadı Atinalıları.
Perikles bu savaşlarda can verdi.
Savaşı kaybeden Atina bir daha asla ve asla belini doğrultamadı.
Neredeyse tüm altın rezervleri tükenen devlet, orduya kaynak bulabilmek
için altından yapılmış kutsal adakları bile eritmek zorunda kaldı.
***
Tarih tekerrürden ibarettir.
Tüm demagogların maskeleri düşer bir gün…
Zamanında halkı büyüleyen söylevlerini de alıp giderler.
Ve enkazın altında onlara inananlar kalır.
***
La Fontaine’in fablını anımsayın…
Hani kar***ı “sesin çok güzel” diye kandırıp şarkı söylemeye ikna eden
ve ağzından düşürdüğü peyniri kapan tilkiyi…
Tamam, tilki kurnazlık etti, kandırdı kar***ı.
Ama karganın hiç mi suçu yoktu?
Kanmasaydı, neden inandı?

  Alıntı

Ersin Üyenin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
10.02.2019 - Star Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 669 10.Şubat.2019 17:32
10.02.2019 - Yeni Şafak Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 552 10.Şubat.2019 17:31
10.02.2019 - Güneş Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 515 10.Şubat.2019 17:30
10.02.2019 - Türkiye Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 522 10.Şubat.2019 17:29
10.02.2019 - Akşam Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 510 10.Şubat.2019 17:28


Bookmarks

Etiketler
hortlatmak , perikles’i


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Yukarı Çık
ankara escort ankara escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort adana escort escort eryaman eryaman escort kızılay escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort ankara eskort