Hiçbir zaman canınız sıkılmaz. Toplu taşıma aracında mısınız? Kitabınızı açın. Doktorun bekleme odasında mısınız? Kitabınızı açın. Arkadaşlarınız hep kitap okuduğunuz için artık sizi dışarıya davet etmiyor mu? Kitabınızı açın.

Diğer herkes muhtemelen sıkıcı, tek bir hayat yaşarken, siz yüzlerce değişik yaşamı tecrübe edebilir, yüzlerce insanın zihninde dolaşabilirsiniz. Telepati gibi bir şeydir bu; hatta daha bile iyisi.

Bir yandan spor yapıp, diğer yandan bir şeyler öğrenebilirsiniz. 1984’ü okumuş herkes, spordan neyi kastettiğimizi anlamıştır.

Henüz vizyona girmemiş filmler hakkında ahkam kesebilirsiniz. Örneğin Açlık Oyunları’nın sıradaki filmi…

Her durum için bir alıntınız vardır. Tıpkı şu an gibi: “Kitaplar her biri eşsiz, birer seyyar tılsımdır. (Stephen King)”

Benzer şekilde her durumu anlatacak doğru kelimeyi biliyorsunuzdur. Kelime dağarcığınız muazzamdır.

Size hediye almak çok kolay.

Kitaplarda karşılaştığınız karakterler size öyle farklı perspektifler sunar ki bunlar aslında birer terapidir. Böylece hayata ilişkin harika tavsiyeler alırsınız.

İnternetiniz mi kesik? Kimin umurunda! Zaten bu geceyi okuyarak geçirecektiniz.

İyi okurlar, daha iyi yazarlar.

O kadar çok kitap okudunuz ki artık hayatınıza nasıl heyecan ve dram katacağınızı biliyorsunuz.

Son araştırmalardan birine göre, okumak beyin hücreleriniz arasındaki bağlantıyı güçlendirir.

Dünyanın her noktasına, hatta geçmişe ya da geleceğe yolculuk yapabilirsiniz. Kendinizi Kolombiya’nın tarihine şahitlik ederken veya Elizabeth zamanının İngiltere’sine bakarken bulabilirsiniz.

Bir kitap tavsiyesi:

Bahar Akın / Yap Gitsin

Yap Gitsin fark etmeden yaptığımız pek çok hatayı bilimsel araştırmalardan yola çıkarak anlatan; cahil cesaretine ya da aydın çekingenliğine kapılmadan, ayakları yere sağlam basan bir davranış modeli gerçekleştirmek için yazıldı.

Siz de hatalarınızı tanımak ve yönetmek isterseniz, kitap okumalısınız