Google CEO’su Sundar Pichai'den Pişkin İfade: ‘iPhone’u Biz Üretmiyoruz’

Yalan ve negatif haberlerin etkisiyle, teknoloji devlerinin algı yönetiminde büyük rol oynadığı bir çağdayız. Google CEO’su Sundar Pinchai ABD Senatosu karşısında köşeye sıkıştırıldı. Konu, Google’ın negatif haberleri olur olmadık insanların karşısına çıkardığı iddialarıydı. Bu haberler sanki iPhone kullanıcılarının karşısına daha çok çıkıyordu. Pinchai, konu hakkında ilk kez konuştu.

Teknoloji devlerinin ABD Senatosu karşısında ifade verme maratonları devam ediyor. Bu yılın ilk aylarında, Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg’in Cambridge Analytica skandalları sonrasında verdiği ifadeler, teknoloji devleri hakkında milyonlarca insanın aklında soru işaretleri bıraktı. Sıra Google’ın CEO’su Sundar Pinchai’ye geldi.

Washington’da yer alan ve ABD’nin “adalet mahallesi” olarak bildiği Capitol Hill’deki senatörler, son aylarda Çin’de faaliyet gösterme planlarıyla ABD’ye sırt çevirmiş gibi görünen Google’ın CEO’sunu karşılarına aldılar. Tartışılan konu, Google’ın Çin’e özel sansürlü bir arama motoru geliştirmesi değil, küresel çapta hizmet verdiği asıl arama motorunda çıkan sonuçlardı. Sundar Pinchai’nin ifade vermesinin nedeni, yalan ve negatif haberlerin insanların karşısına neden ve neye göre çıktıklarıydı.



Senatörlerle Pinchai arasında kibar, ancak yüksek gerilimli diyaloglar geçti. Odak noktası, özellikle ABD’deki (ve diğer ülkelerdeki) seçim dönemlerinde, Google üzerinden insanlara sunulan haberlerle yapıldığından şüphe duyulan algı yönetimiydi. İlk soru, Senatör Steve King tarafından yönlendirildi:

"7 yaşındaki torunum, seçimlerin olduğu dönemde telefonuyla küçük bir oyun oynuyor, sadece bir çocuğun oynayacağı küçük bir oyun. Onun oynadığı telefonda, onun karşısına birden büyükbabasının (benim) resmi çıkıveriyor. Resmin etrafındaki yazıların nasıl bir dille yazıldığını şimdi anlatmayacağım, ancak size şunu soracağım: 7 yaşındaki bir insanın iPhone’unda bu resim ve haber nasıl görünüyor, çocuk oyunları oynayıp politik haberlere merak salan insanlar mı var?"

King’in sorusu, 7 yaşındaki bir çocuk örneğinden, negatif haberlerin hemen hemen herkesin karşısına çıkabileceği gerçeğini gösteriyor. Gerçekten basit bir çocuk oyunu oynayan yetişkin ve politikaya meraklı insanlar yoksa negatif haberler, insanların karşısına neye göre veya nasıl çıkıyor? Bu arada Senatör King, Trump’ın kazandığı seçim döneminden bahsediyor, Senato’nun o dönemde Trump’ı başkan olarak istemediği açık bir şekilde biliniyor. King’in sorusunu şöyle değiştirebiliriz:

Google, acaba bu haberlerle siyasi tercihlerimizi mi etkilemeye çalışıyor?

Sundar Pinchai sakin bir şekilde cevap veriyor: "iPhone'u Google üretmiyor" diyor. Elbette haber uygulamasının Google’a ait olduğuna ilişkin bir açıklama gelmiyor.

Pinchai’den daha net cevaplar almak isteyen bir diğer senatör, Ted Lieu sözü devralıyor: “Akıllı telefonumdan Haberler sekmesine tıkladım, açılan ilk makale ABD News’in ‘Senatör Steve King’in Irkçı ve Göçmenlik Karşıtı Konuşması’ başlıklı makalesi oldu. Bu olumsuz bir yazıydı. Bildiğim kadarıyla, Google’da oturduğu yerde Seteve King hakkındaki negatif haberleri ön plana çıkartan, arama sonuçlarıyla oynayıp manipülasyon yapan bir ekibiniz yok. Öyle değil mi?"

Pinchai, Google’daki arama sonuçlarının manipüle edilmediğini belirterek, iddiaları sakince reddediyor. Senatör Ted Lieu, daha da "sert" bir üslupla şöyle devam ediyor:

“Öyleyse ifadenizden hareketle, son durumu açıklamama izin verin. Olumlu arama sonuçları görmek istiyorsak, olumlu şeyler yapmamız gerekiyor. Olumsuz arama sonuçları görmek istemiyorsak, olumsuz şeyler yapmamamız gerekiyor. Meslektaşlarım -ya da medyatik olan herhangi birisi- hakkında kötü haberler, kötü arama sonuçları görüyorsam, Google’ı, Facebook’u veya Twitter’ı suçlamamalıyım. Kendimi suçlamalıyım.”

Google CEO’su Sundar Pinchai, bu açıklama karşısında, şirket politikaları gereği suskunluğunu koruyor. Söylediklerinin Google’ın iddiaları reddetmesi dışında başka bir anlam ifade etmiyor. Bu tarz ifadeler, böyle konularla ilgilenen insanlar ve toplum için her zaman endişe verici olmakla kalıyor.