haylazforum.net


Geri Git   haylazforum.net > HAYLAZ FORUM KÜLTÜR VE SANAT FORUMLARI > Genel Kültür - Sanat Forumu
Genel Kültür - Sanat Forumu Tarih ve Kültürün Yer Aldığı Bölüm.

porno izle gaziantep escort gaziantep escort
youtube abone hilesi
Kullanıcı Etiket Listesi

 
LinkBack Seçenekler
Alt 24.Aralık.2018   #1
DurumuÇevrimdışı
Banned
Ersin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üye No: 20
Üyelik tarihi: 06.Aralık.2018
Şehir: Avrupa
Mesaj Sayısı: 4,682
Konu Sayısı: 2282
Beğendikleri: 540
Alınan Beğeni: 283
HF Ticaret Sayısı: (0)
HF Ticaret Yüzdesi: (%)
Ruh Hali
Kan Grubum: AB RH +

Standart 16. Yüzyil türk edebiyati genel özellikleri ve sanatçilari

16.yüzyıl Divan edebiyatının, özellikle şiir alanında en parlak çağıdır. Her alanda pek çok değerlerin yetiştiği bu dönem Divan edebiyatının “altın çağı” dır. 16. yüzyıl ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve sosyal bakımdan en parlak çağını yaşadığı dönemdir.

13. ve 14. yüzyıllar boyu kuruluş aşamasında olan Türk Divan şiiri 15. yüzyılda bu kuruluşu tamamlamıştır. 16. yüzyıla gelindiğinde Arap ve Fars nazireciliği/ taklitçiliği Baki, Fuzuli gibi şairlerin öncülüğünde sona ermiş; Türk Divan edebiyatı kendi içinde özgünlüğüne kavuşmuş-tur. Türk edebiyatı, Anadolu dışında da gelişimini sürdürmüş, bu yüzyılda Azeri Türkçesine Fuzuli, Çağatay Türkçesinde de Babür Şah önem kazanmıştır. Önceki yıllarda Türkçeye girmekte olan Arapça ve Farsça sözcüklerin sayısı bu dönemde iyice artmış; böylece, Türkçe-Arapça-Farsça karışımı üçüzlü bir yapı gösteren Osmanlı Türkçesi oluşmuştur. Osmanlı Türkçesi’nin her türlü duygu ve hayal inceliğini anlatmaya elverişli bir şiir dili olarak görülmesi, şairlerin gittikçe Türkçeden uzaklaşmalarına yol açmıştır. Bu durumdan kaygılanan bazı şairler, salt Türkçe şiirler yazmaya yönelmişlerdir. 15. Yüzyılda Aydınlı Visâlî’nin başlattığı çabalar, bu yüzyılda Tatavlalı Mahremi ve Edirneli Nazmi ile Türkî-i Basît (Sade Türkçecilik ) akımına dönüşmüştür. Ancak, bu şairlerin güçsüz sanat-çılar olması nedeniyleSade Türkçecilik büyük şairlerce kabul görmemiştir.16. yüzyıl, edebi-yatımızda “şehrengiz” yazıcılığının gelişme dönemidir. Türk edebiyatını ilk şehrengizi, 15. yüzyıl şairi Mesîhî’nin “Edirne Şeh-rengizi” dir. Divan edebiyatının ilk şehrengiz-leri olan Zatî’nin Edirne Şehrengizi ileLâmiî’nin Bursa Şehrengizi bu dönemin ürünüdür.

Türk Divan edebiyatında tezkireciliğin temelleri de bu yüzyılda atılmıştır. İlk tezkire, Edirneli Sehî Bey’in Heşt Behişt ( Sekiz Cennet ) adlı tezkiresidir ki Osmanlı Türkçesi şairlerini içine alır. Diğer tezkire yazarları ve eserleri şunlardır :

LÂTİFÎ Lâtifî Tezkiresi

ÂŞIK ÇELEBİ Meşâirü’ş-Şuârâ ( Şairlerin Duyuları )

KINALIZÂDE HASAN ÇELEBİ Tezkiretü’ş-Şuârâ

AHDÎ Gülşen-i Şuârâ

Sözlü gelenek, Anadolu’da şehirleşmenin de etkisiyle âşıklık geleneğini oluşturmuş; bu âşıklık geleneği Divan edebiyatından ayrı bir kolda gelişimini sürdürmüştür.

FUZULİ (?-1556)

Sadece 16.yüzyılın değil, bütün Divan Edebiyatı’nın en büyük şairi kabul edilir. Platonik aşkı işlediği lirik şiirleri ve diğer eserleri bütün Türk ve İslam diyarlarında bilindiği gibi dünya çapında da üne sahiptir. Bağdat dolaylarında yaşamış, Azeri Türkçesiyle yazmıştır. Arapça ve Farsça eserleri de vardır. Din ve tasavvuf bilimleri kadar ; tıp, matematik, kimya gibi bilimlerde de ilerdedir.

Fuzûlî’de aşk :

Fuzûlî’nin ilhamının başlıca kaynağı “aşk”tır. Aşk teması Divan şiirinde çok kere ele alınmıştır; fakat hiçbiri Fuzûlî’ninki kadar derin, samimi ve yüksek bir heyecanla işleyememiştir. Fuzuli’ye göre insan hayatı ıstıraplarla doludur. Dünya, bütünüyle ıstırap ocağıdır. Bu ıstıraplar içinde aşk ıstırabı, insanı olgunlaştıran, yücelten kutsal bir ıstıraptır. İnsan, derece derece yükselerek Allah’a kadar ulaşan, maddi haz ve karşılıklardan uzak bir aşka bağlanmalı ve bu aşkın ıstırabını çekmelidir. Ancak böylece olgunlaşır ve gerçek insan, olgun insan haline gelir. Fransız filozof Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım.” sözünü Fuzûlî’ye göre şöyle uyarlayabiliriz : “Aşığım, ıstırap çekiyorum; o halde varım.” Buna göre Fuzûlî, “var olma” yı âşık olmaya ve ıstırap çekmeye bağlamaktadır.

Tasavvufçudur denemez; ama Allah aşkı, Hz. Muhammed’e ve ehl-i beytine sevgisi eserlerinde büyük yer tutar. Sofiler gibi aşk acısından hoşnuttur. Ondan uzak kalmak istemez. Kendine özgü içten, içli, lirik bir anlatımı vardır.

Düz yazıda da güçlüdür. Divanında yer alan “Su Kasidesi” adlı şiiri çok başarılı bir naat örneğidir.

Eserlerinden önemlileri şunlardır;

1) Türkçe Divan,

2) Farsça Divan,

3) Arapça Divan,

4) Şikayetname ( Fuzûlî’nin nesir alanında önemli bir eseridir. Kendisine vakıflar idaresi tarafından bağlanan maaşı alamayan şair, memurlarla ilgili şikâyetini bir mektup halinde Nişancı Paşa’ya yazar. ”Dedim…Dediler…” biçiminde devam eden mektup oldukça ilgi çekicidir. Süslü nesrin bir örneğidir.)

5) Leyla ile Mecnun (Mesnevi’dir. Eserde, sevgiye olan aşktan Allah aşkına geçiş konu edilir.)

6) Kırk Hadis Tercümesi (İranlı, şair Molla Câmii’den)

7) Hadikatu’ s Suada (Kerbela olayını anlatır. Secili düzyazı biçiminde, Türkçe)

8) Beng ü Bade

9) Sıhhat ü Maraz (Farsça, sağlıkla ilgili)…

ZÂTİ ( 1471-1546 )

Yavuz ve Kanuni’ye kasideler yazmıştır.

Baki’nin yetişmesinde katkısı vardır.

Şems ü Pervâne adlı mesnevisi, Edirne Şehrengizi ve Divan’ı vardır.

BÂKÎ (1526-1600)

16.yüzyılın öteki büyük şairi Bâki’dir. “Sultanü’ş-şuara”(şairlerin sultanı) olarak tanınan baki çok iyi eğitim görmüş, bunun sonucunda değişik medreselerde müderrislik yapmış; kadılık, kazaskerlik görevinde bulunmuştur.Osmanlı devletinin en ihtişamlı döneminde İstanbul’da yaşayan şair, şiirlerinde devrinin zenginliğini, görkemini yansıtmıştır.

İlmiyle sınıfından olan Bâki, bu sınıfın en üst makamı olan şeyhülislamlığı çok istemiş, fakat bu isteğine ulaşamamıştır.

Şiirlerini Osmanlı Türkçesi ile yazan Bâki’nin dili çağına göre sadedir. Yer yer çok sade ve doğal bir Türkçe ile beyitler yazan şair, şiirlerinde halk deyimlerine bolca yer vermiştir.

Bâki, dili kullanmakta oldukça başarılıdır. Şiirlerinde sözcük oyunlarına, sözcüklerin birkaç anlam ifade etmesine özen gösterir. Söz sanatlarını kullanmada çok başarılıdır, sanatsız beytinin olmadığı söylenir. Her beyit, adeta bir kuyucu titizliğiyle işlenmiştir.

Divan edebiyatını Arap ve İran edebiyatının ile boy ölçüşecek düzeye getiren şairdir.

Bâki, tasavvufla hiç ilgilenmemiş; şiirlerinde tasavvufa yer vermemiştir.”aşk, tabiat, devrinin zenginliği, dünya zevki” şiirlerinde yer alan başlıca konulardır.

Bâki divan şiirinin gazel türündeki en önemli temsilcilerindendir.

” Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş” dizesi ona aittir. Bütün bu özellikleriyle kendine özgü bir üslup geliştirmiştir. Arapçadan çevirdiği birkaç kitabın dışında başka eser vermemiştir. Onun en önemli eseri “Divan”ıdır. Özellikle gazelleri dikkat çekici güzelliktedir. Kanuni için yazdığı terkib-i bent biçimli mersiye de divanındadır ( Kanuni Mersiyesi)

Şairin dini konularla ilgili, düzyazı türünde eserleri ve tercümeleri vardır.

BAĞDADLI RÛHÎ (16. yüzyıl)

Anadolulu bir askerin oğlu olarak Bağdat’ta doğmuş olduğundan bu unvanla anılır. Konya ve İstanbul’da bulunmuş, Şam’da ölmüştür. Mevlevi tarikatına bağlıdır. Toplumsal konulara ağırlık veren bir Divan şairidir.En önemli eseri “Divan”ı ve divandaki “Terkib-i bend”idir.

HAYÂLİ BEY ( 16. yüzyıl )

Tasavvuf kültürüyle yetişti. Divan’ı vardır.

TAŞLICALI YAHYA ( ? – 1582 )

Divan edebiyatında mesnevi çığırının en önemli şairlerindendir. Mesnevilerinde İran etkisinde kalmamıştır. Şiirlerinde yerli renklere, özentisizliğe sade dil ve yalın anlatıma rastlanması, onun divan şiirinin yerlileşmesine katkısı olduğunu gösterir.

Hamse sahibidir.

Şah ü Geda, Yusuf u Züleyha

KAZAK ABDAL (16. yüzyıl)

Romanya Türklerinden olduğu söylenir. Bektaşi tarikatına bağlıdır. Taşlama özellikli şiirleriyle bilinir.

PİR SULTAN ABDAL (16. yüzyıl)

Sivas dolaylarında yetişmiş, bir isyana karıştığı için idam edilmiştir. Bazı şiirlerinde Karacaoğlan gibi dünya güzelliklerini, bazılarında Köroğlu gibi cenk duygularını, bazılarında Yunus’un üslubuyla ilahi aşkı ve tasavvufla ilgili temaları işlemiştir. Bütün şiirleri hece ölçüsüyle ve duru bir halk diliyle yazılmıştır. Koşma, semai, varsağı biçimlerini kullanmıştır.

KÖROĞLU (16. yüzyıl)

16. yüzyılda yaşamıştır. 24 bölümlük bir destanımsı halk hikayesinin de kahramanıdır. Koçaklama ve güzellemeleriyle ünlüdür. Yiğitçe ve tok bir söyleyişi vardır. Aynı yüzyılda, III. Murat döneminde yaşamış “Köroğlu” mahlasını kullanan bir ordu ozanı bulunduğuna dair iddialar da vardır ve bu iki Köroğlu’nun hayatları hakkında anlatılanlar ile şiirleri birbirine karışmıştır. İkisinin aynı kişi olduğunu öne süren araştırmacılar da olmuştur.

  Alıntı

Ersin Üyenin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
10.02.2019 - Star Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 671 10.Şubat.2019 17:32
10.02.2019 - Yeni Şafak Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 555 10.Şubat.2019 17:31
10.02.2019 - Güneş Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 518 10.Şubat.2019 17:30
10.02.2019 - Türkiye Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 524 10.Şubat.2019 17:29
10.02.2019 - Akşam Günlük Gazete Manşetleri Ersin 0 513 10.Şubat.2019 17:28


Bookmarks

Etiketler
edebiyati , genel , sanatçilari , türk , yüzyil , özellikleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Genel Türk Tarihi Bibliyografyası Futbolcu Türk Tarihi 1 07.Ocak.2019 08:49
Bakterilerin Genel Özellikleri Ersin Sağlıklı Hayat Forumları 0 02.Ocak.2019 11:33
Genel olarak türk vatandaşlığının kazanılması şartlar facia Vatandaşlık işlemleri 0 23.Aralık.2018 03:37
İç Anadolu Bölgesi Genel Özellikleri Ersin İç Anadolu Bölgesi 0 11.Aralık.2018 21:58
İsviçre Taşı Genel Özellikleri Ersin Şifalı Taşlar - Doğal Taşlar 0 10.Aralık.2018 15:48


Yukarı Çık
ankara escort ankara escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort adana escort escort eryaman eryaman escort kızılay escort ankara escort bayan escort ankara çankaya escort kızılay escort ankara eskort